-
1 açısal hız
Winkelgeschwindigkeit f -
2 açısal hız
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > açısal hız
-
3 açısal hız
1. angular speed 2. angular velocity -
4 açısal hız
angular velocity, angular speed -
5 hız
темп, скорость- hız verme
- hız vermek
- açısal hız
- akım hızı
- akıntı hızı
- azami hız
- başlangıç hızı
- batma hızı
- çevresel hız
- çökeltme hızı
- çökme hızı
- deformasyon hızı
- en son hız
- hidrasyon hızı
- ilk hız
- işletme hızı
- kaldırma hızı
- kritik hız
- maksimum hız
- nominal hız
- ortalama hız
- penetrasyon hızı
- priz alma hızı
- rüzgar hızı
- sızma hızı
- süzme hızı
- şişme hızı
- tasarlanan hiz
- yanma hızıİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > hız
-
6 açısal
angular. - hız angular velocity. - ivme angular acceleration. -
7 угловая скорость
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > угловая скорость
-
8 angular speed
açısal hız -
9 angular velocity
açısal hız -
10 angular speed
açisal hiz -
11 angular velocity
açisal hiz -
12 angular speed
açısal hız -
13 angular velocity
açısal hız -
14 угловой
köşede olan* * *1) köşe °углово́е желе́зо — köşebent
2) köşedeki; köşe °углово́й дом — köşe başındaki ev
углово́й флаг (футбольного поля) — köşe bayrağı
3) açısalуглова́я ско́рость — açısal hız
••углово́й уда́р — спорт. korner
подава́ть углово́й — спорт. korner çekmek / atmak
-
15 Winkelgeschwindigkeit
açısal hız
См. также в других словарях:
açısal hız — is., fiz. Hareket eden bir cismi duran bir noktaya birleştiren doğru parçasının birim zamanda taradığı açı … Çağatay Osmanlı Sözlük
açısal — sf. Açı ile ilgili, zaviyevi Açısal hız. Birleşik Sözler açısal bölge açısal çap açısal hız açısal ivme açısal sapma açısal uzaklık … Çağatay Osmanlı Sözlük
hız — is. 1) Çabukluk, sürat Hikâyede baştan sona kadar hareket ve hız olmalıdır. F. R. Atay 2) Bir hareketten doğan güç, şiddet Yağmur şimdi hızını daha da arttırmıştı. H. Taner 3) Çaba, güç, gayret, takat 4) fiz. Alınan yolun harcanan zamana oranı,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yol — is. 1) Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik 2) Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer Bahçeleri bahçelere toprak yollar bağlardı. Ç. Altan 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük